top of page

HOŞGELSİN SONBAHAR!

Zaman dediğimiz mefhum, pandemi, azalan ve artan vaka sayıları, sarsılan mikro ve makro ekonomiler, kadın cinayetleri, yangınlar, patlamalar yedi bitirdi baharı ve yazı. Onlar bizi yiyip bitirirken biz de ne bulduysak yedik içtik muhtemelen. Karantina başladığında ben dahil bir çoklarımız mutfaktan, fırından, yemek masasından fotoğraflarla süsledik instagram sayfalarımızı. Güzel yedik içtik! Yaz zaten domatesli makarnalar, ince gövdeli, serin içilebilen şaraplar ve bol bol serinletici meyve demek benim için. Ne tarifler denendi, Dünya mutfağından yemekler yapacağım diye ne paralar harcandı. Restorana gidemiyoruz diye balkonda, parkta ne sofralar kuruldu. Güzel de oldu. Her mevsimin bir enerjisi var. Her şeye rağmen bu yaz da daha dışa dönük, daha karbonhidrat ağırlıklı, daha çiğ beslenmeli geçti.

Lakin işte geldi sonbahar. İzmir’de çok hızlı bir geçiş olmasa da şimdiden sararan, dökülen yaprakları görmek, sabah deniz kıyısında serin rüzgarlarda üşüyüp mayonun üstüne uzun kollu gömlek giymek, balkon kapısını kapatıp uyuyabilmek mümkün. Yavaş yavaş eve dönüş başlıyor. Hem yaşadığımız eve hem içimizdeki eve. Nasıl ki bahar temizliği yapıyoruz her ilkbaharda ve sonbaharda, aynı şeyi içimiz de bekliyor. Yazlık-kışlık değişimi gibi; işe yaramayanları ayırıp elden çıkardığımız, dip köşe bucak temizlediğimiz zamanlardaki gibi. Ben de bu yazımda biraz içsel bahar temizliğinden bahsedeceğim. Fiziksel ve zihinsel olarak kendimizi daha sağlıklı tutmak için mevsim değişikliğiyle birlikte artık ihtiyacımızın olmadığı şeyleri bünyeden uzaklaştırmak yani.

Öncelikle yeni gelen mevsimin özelliklerine bir bakmak lazım. Sonbahar, ilkokul sosyal bilgiler dersi kitaplarından aklımda kalan haliyle hep sararan, dökülen yapraklar, ıssız sokaklar, rüzgar ve tüten bacalar olarak şekil buluyor benim için. Kokusu, nem oranı, dokusu değişiyor havanın. Havanın varlığını rüzgarların artmasıyla daha çok hissediyoruz. Bir yandan da dökülen yapraklar ve çıplaklaşan ağaçlar, ıssızlaşan sokaklar boşluk yaratıyor. Tam da bu mevsimin baskın elementleri; hava ve boşluk. Hava elementi rüzgar gibi soğuk, hafif, hareketli ve kuru özellikler taşır. Boşluk elementi de hava gibi hafiftir. Yayılan, ince ve yumuşak bir hissi vardır.

Bu özellikleri yoğun hissettiğimiz bu mevsimde bu özellikleri taşıyan eylemler, besinler, alışkanlıklar etkilerini daha da arttıracağı için sistemimizde dengesizliklere sebep olabilir. Dengeli olduğunda hava ve boşluk elementleri bize özgürlük hissi, ferahlık, neşe verirken dengesizleştiğinde yalnızlık, isteksizlik, doymak bilmez bir iştah gibi hallerle geri dönebilir. Bir yandan da sinüslerde doluluk, bağırsaklarda gaz, ciltte kuruluk gibi fizyolojik etkileri de olabilir. Ayurveda’nın en temel prensiplerinden birine göre benzer benzeri arttırır; dolayısıyla dengelemek için o özelliklerin zıttına odaklanmak gerekir. Bu yüzden sonbahar mevsiminde daha sıcak, daha yoğun, daha durağan, daha nemli, daha dinginleştirici etkileri olan eylem ve besinleri hayatımıza katmalıyız. Herkes için tek bir reçete yok tabii ki ama bazı genel prensiplerden bahsedecek olursam şöyle bir liste yapmak mümkün:

  1. Yaz süresince daha geç yatıp kalkanlar en azından 15 dk bile olsa daha erken yatıp kalkabilirler. Nedenini şu alıntıyla paylaşmak isterim: “Güneş milyonlarca mil öteden yükselir, fakat iç dünyamızdaki her hücre, o’nun doğduğunu bilir ve Güneş, her hücreyi farklı bir yönde ve bilinçte yönlendirir.” Dolayısıyla Güneş’in doğmasına ve batmasına yakın saatlere göre uyku saatlerimizi düzenlemek, Güneş’ten ve onun etkisiyle vücudumuzda gerçekleşen yararlı kimyasal değişikliklerden daha çok faydalanmamızı sağlar.

  2. Yaz boyu soğuk yiyecek ve içeceklerle beslenmiş olanlar öncelikle oda sıcaklığına geçmeye başlayabilirler. Buzdolabından çıkarır çıkarmaz yiyip içmektense biraz ılımasını beklemek başlangıç için iyi olacaktır. Sonbahar ilerledikçe de güne bir bardak kaynayıp hafif ılımış su ile başlamak, sıcak, pişmiş yemekler tüketmek içinizi sıcak ve nemli tutacaktır. Güneş daha erken battığı için de akşam yemeğini biraz daha erken yemek sindirim sisteminin gücünü korumasına yardımcı olacaktır.

  3. Yazın bitmesinin, daha az sosyalleşmeye başlamanın etkisiyle depresif bir hale bürünenler açık havada kendilerini sıcak tutarak sakin yürüyüşler yapabilirler. Bana toprağa ve ağaçlara yakın olmak hep iyi gelmiştir. Rüzgarlı havalar beni huysuzlaştırdığı için ve deniz kenarı da çok estiği için yürüyüşlerimi parklarda, ormanlık alanlarda yapmayı tercih ederim. Doğadaki dönüşümü izlemek için de harika bir fırsat oluyor.

  4. Yazın fiziksel egzersizleri ve yogayı bırakanlar düzenli bir hareket programına ve yogada olduğu gibi duyarlı bir nefes-zihin-beden çalışmasına yeniden başlayabilirler. Her gün biraz sessiz ve yalnız, sadece kendin için yaptığın disiplinli bir çalışma yavaş yavaş içe dönmene yardımcı olacaktır.

  5. Cilt kuruluğu yaşayanlar sabahları duştan önce susam/badem/hindistancevizi yağlarından biri ile vücutlarını yağlayabilirler. Ben içine lavanta, günlük, paçuli gibi aromatik yağlardan da ekliyorum 3-5 damla. Yıkanırken yağın fazlası gidiyor, duştan sonra da vücuda başka bir şey sürmeye gerek kalmıyor.

  6. Zihni dağınık, rüzgarlı, hülyalı mizaçtaki kişilere de tavsiyem günlük bir ritüel yaratmaları. Her sabah sadece “benim zamanım” diyebileceğiniz bir 15 dakikanız bile olsa ve o 15 dakikada sadece kendinizle vakit geçirseniz; yavaş yavaş ılık suyunuzu içseniz veya hafif bir egzersiz yapsanız, yoga yapsanız, hiçbir şey yapmasanız öylece dursanız bile yeter. Hayatlarımız ne kadar koşturmacalıysa topraklanmak, dengelenmek de bir o kadar zor biliyorum. Bu yüzden ne kadar zaman yaratabilirseniz kendinize yanınıza kar kalır.

Benden şimdilik bu kadar. Beslenmeyle ilgili daha da derin bir değişiklik yapmak isterseniz bir uzmana danışmanızı tavsiye ederim. Bir diyetisyen veya Ayurvedik danışmanla çalışmak için illa amacınızın kilo vermek olması gerekmez. İyi bir diyete sahip olmak kozmosla uyum içinde beslenmek demek. Bunun için bu alanda iyi eğitimler almış biriyle çalışmak, sizi sadece bedeninizde değil, zihninizde ve ruhunuzda da büyük değişikliklere alan açacak şekilde arındırabilir.

Sevgimle.

Berrin

Comentarios


bottom of page