Bu yeni ay Satürn’ün geri hareketi ile başladı. Retrogression yani ters hareket beş asıl gezegenin (Mars, Merkür, Jüpiter, Venüs ve Satürn) dünyadan bakınca görünür bir şekilde ters yönde hareket ediyor gibi görünmesinin adıdır. Jyotish (Vedik Astroloji) bu ters yönde hareketi bir kuvvet olarak kabul eder çünkü bir gezegenin retro’da oluşu (istisnalar hariç) onun oldukça parlak ve dünyadan bakınca gözle görünür olduğu zamanlardır. Bu kadar parlak ve görünür olmaları etkilerinin güçleneceği anlamına gelir. Yani gezegenlerin retro hareketinde olduğu süre Ay’ın dolunay fazında olduğu zamanlardaki gibi yoğun geçer.
İş Satürn’e gelince onun retro’su değil de durağan pozisyondan olduğu günler oldukça hassas zamanlar oluyor. Dönüp son birkaç güne bakın: işleriniz üst üste yığılmış olabilir; yorgun, halsiz, keyifsiz, duvara çarpmış gibi hissetmiş olabilirsiniz; sosyal anksiyete, öz güvensizlik, kaygı, korku belirginleşmiş olabilir; beklenen ödemeler/haberler gelmemiş, işleriniz ertelenmiş, kısıtlanmış veya aksiliklerle uğraşmak zorunda kalmış olabilirsizin. Bu günler bir de yeni ay vaktine denk gelince içe kapanmış olmak, hüzün, melankoli, karanlık ve gölge yanlarımızın büyümüş olması normal…
Ay’ın yeni ayı başlattığı takım yıldız Mrigashirsha bir arayışın hikayesini anlatır. Sembolü geyiktir. Bu Sanskritçe kelime içinde “geyik başı” ve “yol” anlamına gelen kelime taşır. Bitmeyen bir yiyecek ve güvenlik arayışında olan; uysal, tatlı, ürkek ve çekingen bir geyik. Doğayı, tehlikesine rağmen ormanda neşeyle dolaşmayı, sadece otlarla beslenen bir hayvan olarak temiz beslenmeyi, zarafeti temsil eden bu hayvan ve onun güvenli yollardan ormanda yaptığı yolculuk yeni ayın temasını çok güzel hikaye ediyor.
Bu takım yıldızın yönetici gezegeni Ay’ın kendisidir ve Ay İkizler burcunda iken bu takım yıldızın içinden geçtiği için bu arayış daha çok zihinsel bir arayışı vurguluyor. Bu arayış uğruna gerçek anlamda ya da metaforik olarak yollara düşebileceğimiz, yolculuklara çıkabileceğimiz bir ay başlıyor. Bu yolculuğa bakış açımızı bu takım yıldızı biraz daha tanıyarak şekillendirebiliriz: Soma, yani yaşamın devamlılığını sağlayan öz ve hatta gençlik/ölümsüzlük iksiri diyebileceğimiz, bizi besleyen, güçlendiren, iyileştiren güç bu takım yıldızın yöneticisi Ay’ın tüm dünyaya sunduğu bir nimettir. Bunu bitkilerin büyümesi ve gelişmesi için Ay’ın ışığına duydukları ihtiyaçla iliştirince ne demek istediğini daha kolay anlayabiliriz. Bir geyiğin ona can ve güç verecek besin arayışı gibi, bizim de bu yolculukta bize saadet ve neşe verecek bir hayatın arayışına çıkabileceğimizi anlatıyor. Burada bahsi geçen saadet ve neşe basit bir eğlence arayışından çok daha fazlası.
Yemek, içmek, gezmek, eğlenmek yaz mevsiminde en çok yapmak istediğimiz şeyler. Yaşam enerjisi bol bol dışarıya saçılırken bizi neyin hakiki saadete ve neşeye götüreceğini düşünmek, fark etmek ve oraya doğru yola çıkmak kolay olmayabilir. Lakin işte burada Satürn baş öğretmen olarak bu görevi devralıyor ve retro hareketi süresince, Kova burcuna geçtiği Nisan ayından beri vurgulu bir şekilde deneyimlediklerimiz üzerine düzeltilmesi gerekenleri fark etmemiz ve onlar üzerine düşünüp gereken değişiklikleri yapmamız için nöbetine başlıyor. Kasım ayına kadar retro harekette olacak Satürn hem içinde bulunduğu burcun hem de takımyıldızın hikayesini her birimizin doğum haritasında bulunduğu alana göre anlatacaktır.
Satürn’ün şu an içine yerleştiği ve orada çok güçlü olduğu yıldız grubu Kova burcu yenilik, değişim, buluşlar, icatlar, kısacası bilginin toplanması ve büyümesi, insani değerler, topluluk bilinci, bir topluluğun sadık bir üyesi olmak, birlik bilinci gibi temaları sembolize eder. Kova yıldız grubunun bir parçası olan Shatabhisha takım yıldızı da yeniliklere, deneylere, sosyal sorumluluklara, topluma bir katkıda bulunmaya dair bir hikaye taşır. Sembolü içi boş bir çemberdir. Bu çember hem sınırları ve limitleri hem de bir korunmayı ifade eder. Kova burcu da adı üstünde bir kap veya küp veya kova ile resmedildiğine göre ikisi birleşince kabımıza fazla gelenleri, gereksiz biriktirdiklerimizi (materyal veya zihinsel/duygusal olarak), yük olarak taşıdıklarımızı içi boş çemberin sembolize ettiği yeni bir yaratım gücü için bırakmamız gerektiğine işaret ediyor. Satürn retro’su da bizi limitlerimizle, eksiklerimiz, yarım bıraktıklarımız, gölgelere sakladıklarımızla yüzleştirip “aksiyon al, yoksa zorunda kalacaksın” diyecek bir enerjiyle bizi bekliyor.
Bu enerji içinde ayrılıkları, hastalıkları, bakış açısı veya yaşam tarzı değişikliklerini, gizlediklerimizin ortaya çıkmasını, gölge yanlarımızın büyümesini, tuzakları, zihinsel/fiziksel tutulmaları, yalnızlığı, izolasyonu, bilimsel, felsefi veya spiritüel çalışmaları, iş hayatımızla ilgili değişiklikleri, uygunsuz arzu ve hedeflerin neticesinde yaşayabileceğimiz aksilikleri, sert tavırlar nedeniyle edinebileceğimiz düşmanları veya iyiliğimizi isteyenleri bile kendimizden uzaklaştırabileceğimiz bir balon gibi tepemizde uçabilir. Daha önce de dediğim gibi bundan nasıl etkileneceğimiz kişisel doğum haritalarımızda olan bitene bağlı.
Örnek verecek olursam, Satürn’ü ikinci evinde olan birisi için para, aile, sözler, ağız ve boğaz bölgesi sağlığı, içsel mutuluk, etik ve ahlaki değerler, mülk/toprak konuları, sosyal çevre, networkler ve bunlarla ilgili kayıplar/kazançlar, değişiklikler gündemde olabilir. Bu alanlarda Nisan ayından beri deneyimledikleri üzerinden yeni bir bakış açısı veya yaşam tarzı değişikliği yapmaları icap edebilir.
Genel olarak tavsiyem; neyi tutup neyi bırakmanız gerektiğine iyi karar verin; hayatınıza duygusal değil objektif bakın, özellikle negatif niteliklerinize karşı değişmeye rıza gösterin ki kendini tekrar eden kısır döngüyü kırmak için bir çabanız olmuş olsun; size can vermeyen, aksine enerjinizi tüketen alışkanlıklarınızı bırakmaya çalışın. Yerlerine en azından daha az zarar veren ya da hiç vermeyecek bir şeyler koyarak niyetinizi gösterirseniz belki bir gün koşulsuz bir şekilde o şeyi bırakmanız mümkün olur. Rutin kırın, monotonlaştığınızı hissettiğinizde harekete geçin, ortam değiştirin, doğada vakit geçirin. Bu zamanlar kendinizi tahlil etmek veya bunun için destek almak adına güzel zamanlar. Öncelikleriniz, değerleriniz ve uzun süreli hedefleriniz üzerine düşünün; bir nevi kendinizi keşfe çıkın. Bu dönemde ortaya çıkan hastalıkları hafife almayın. Tedavisi zor hastalıklara dönüşme potansiyelleri yüksek olabilir. Kontrollerinizi ihmal etmeyin.
Satürn arketipinin üzerimizde çalışmasına izin verirsek, bu zamanı bize verilen ikinci bir şans olarak değerlendirirsek yeni bir amaç, kendimize ve topluma faydalı olmak ve değerlerimize ve önceliklerimize sarılmak adına güçlenebiliriz. Yoksa bir sonraki sefer kadar sadece zor deneyimler yaşamış ve acı çekmiş biri olarak asla yorulmayan baş öğretmen Satürn’ün dersine alttan devam ederiz.
Hepimize tüm zorluklarına rağmen yaşamaktan keyif aldığımız bir yeni ay ve yaz mevsimi dilerim.
Sevgimle
Berrin
Comments